22 Ağustos 2009 Cumartesi

Amman, Ürdün

(Öncelikle gecikmeli post için üzgünüm! Bol koşturmaca ve İstanbul Cafelerindeki internet konforunu yakalayamama sebeplerinden ötürü anca vakit bulabildim:)
Haliyle sabah uyandım. Kahvaltı da var. Koştum aşağıya. Zengin büfeden bir adet haşlanmış yumurta, bir adet krem peynir, biraz reçel (ne reçeli hala anlamadım), bolca lavaş aldım. Mide bayram etti.
Sonra biraz sordum soruşturdum, nereye gidilir. Kitaba da baktık. Görecek yerler biraz sınırlı çıktı. Bizim otelin arkasında ki tepenin tepesinde kale, tapınak, kilise var antik. Ben de oraya tırmanayım dedim. Keşke haritaya baksaymışım, sanırım ters taraftan sağlam bir daire çizerek dolaştım da vardım. Kapıda 2 Ürdün Dinarını verdik girdik. Ege’yi gezen birisi için fazla bir şey ifade edecek bir yer değil belki ama Amman atraksiyonlarının başında gelen yeri de görmüş olduk. Bir de küçük müze var. Birkaç odacıktan oluşan müzecik daha doğru. Orda biraz bakınıp gölgeden faydalandım. Sonra çıktım.
Amman’ı biraz tepeden seyrettim. Sarı bir şehir. Hatta baya sarı. Bizde sık rastlanan cinsten devasa bir bayrak direği kondurmuşlar. Hafif hafif dalgalanıyordu bayrakları. Tepelere de bol miktarda ev kondurmuşlar. Renklerinin standart sarılığı dışında tepelerdeki yapılaşma İstanbul’un pek çok yerindeki yapılaşmadan farklı değil aslında. Bizde de sık rastlanan köylülerin antik kent taşlarını kullanıp kendilerine bir yuva kurma azmi ve becerisi bu antik tepenin etrafında da kendini göstermiş. Ortadoğu’yu çok sık ziyaret ettiğim söylenemez, o yüzden fazla bir şey söylememek lazım belki de. Zira diğer gezginler (ki ipini koparan ortadoğuya gelmiş gibi. Japon’u, Korelisi, Polonyalısı, Fransızı, bir de ben…) Amman’ı diğer ortadoğu kentlerine kıyasla övgüye değer bulduklarını belirttiler. Bugün tepede bir bar bulup 2,5 Dinar ödeyip (evlat acısı gibi, rakama bak, o da happy hour) bir bira atınca benim kanım da biraz daha kaynadı bu şehre. Kaos hakim olsa da yine de enterarasan yanları yok değil…
Sırada “Cerash” var. Kuzeyde oldukça iyi korunmuş olduğu söylenen/yazılan Antik Roma Kenti. Hatta Ben-Hur abimizin anısı canlandırılırcasına atlı savaş arabası yarışları bile yapılıyormuş belli saatlerde. Göreceğiz…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder