16 Ağustos 2009 Pazar

Girizgah

Yola çıkmaya kaldı iki gün. Biletimi (aslında biletlerimi. Bir koçan halinde, kitap kalınlığında.) aldım, eksiklerimi tamamladım, ya da en azından tamamladığımı düşünüyorum. Neler eksik, yolda anlarız.
Sıra geldi yapılması gerekeni yapmaya. Yani yola çıkıp hayalimi gerçekleştirmeye… Bu saçma sapan iş de nereden çıktı? “Hayalim” dediğimden anlaşılacağı üzere bir gece rüyaya yatıp da sabaha karar vermiş değilim. Lise yıllarından beri böyle bir seyahati hep düşündüm, sonra zaman zaman unuttum. Sonra ara ara ve dalga dalga tekrar geldi gitti. Son gelip kalması ise işimden ayrıldığım zamanın hemen akabine denk gelir. Bu sebeptendir ki bu seyahati gerçekleştirebilmeme dolaylı olarak vesile olan eski genel müdürüm Sayın Altan Sekmen’e de teşekkürü ayrıca borç bilirim (!)
Sonuç olarak seyahat kararını aldıktan sonra da planımı yaptım. Aşılarımı oldum. Rotamı çizdim. İhtiyacım olduğunu düşündüğüm gereçleri edindim. Bunların detaylarını da yeri geldikçe yazacağım.
Şu an için bildiğim tek şey zaman yaklaştıkça artan heyecanım. Umuyorum bu heyecan yolda artarak devam edecek, ben de bu heyecanın iştirak ettiği hikayeleri burada paylaşacağım…
Ne demişler: “At binenin, kılıç kuşananın”. Yola gitme vakti geldi. Siz de bana şans dileyin ki Amazon’da bir anacondanın midesinde son bulup Hürriyet’in arka sayfasında küçük bir haber olmayayım :)

1 yorum:

  1. Yolun acik olsun Efe; bir ruzgar yolunu kuzeye atarsa Londra ỳa da ugra...

    YanıtlaSil