18 Ağustos 2009 Salı

Teşekkürler

İlk teşekkürümüzü zaten etmiştik Ama teşekkürlerin devamı da var:

- Öncelikle, kariyer basamaklarından zıplayarak çıkıyor gibi anlattığım iş hayatımın aslında benim sanrılarımdan oluştuğunu anlamalarından sonra, bir de Dünya Seyahati planını gerçekleştirme adımlarını atarak perçinlediğim deliliğime rağmen, beni her şekilde destekleyen anne ve babama teşekkür ederim… Baba, dönüşte söz veriyorum, Özgeçmiş’imi güncelleyerek Kariyer.net’e tez bir şekilde yükleyeceğim:) Zaten bu blog sitesi sayesinde kısa zamanda kurumsal bir firmada orta düzey yönetici olarak işe başlayacağımı tahmin ediyorum (P.S. Analitik çalışan bir kafam var. Dönüşümde anımsansın)…

- Uzun zamandır bu gezi zehrini kanıma hafif dozlarda, üfleyerek enjekte ederek ve hissettirmeden beni geri dönüşü olmayan noktaya getiren, hazırlık aşamalarında da beni yalnız bırakmayan Eda’ya. Benim gibi yakışıklı birini resmetmenin zorluklarını bilmesine rağmen risk alıp, blog sitemdeki resimlerinde, beni olduğumdan çoz az bir sapmayla, daha az yakışıklı çizen Tansu’ya teşekkür ederim. Resimler gerçekten kral oldular…
Ayrıca, Eda&Tansu çifti, benim gibi birini evlerine alarak bir süre salonda kalmama izin vermişlerdir. Tek kusurları şirret kedileri Totoro’dur. Benim “Ya ben ya kedi” dediğim sert çıkışımdan sonra “kedi” diyerek beni şaşırtmışlardır. Mecburen kaldım evde, ama Totoro’nun da kuyusunu kazdım, kendisini arsız-huysuz diyerek kötüledim sürekli. İftiralar attım, müfteri oldum. Sonuç: "Çamur at, izi kalsın". Bozcaada’ya sürdüyorum kendisini yakında!

- Sonraaa, sıkı kuralları yüzünden planlaması zor olan RoundTheWorld biletinin son halini alması, ve benim de bileti alabilmem konusunda vaktini ve yardımlarını esirgemeyen American Airlines çalışanı Çiğdem Hanım’a da teşekkürler. Gerçi Pasifik bölgesini plana nasıl dahil ettik anlamadım ama Paskalya Adası’nı da bir daha ne zaman görecektim ki. Önce Şili'ye gidip geri uçacağım ama Santiago'yla arası da dünya haritasında bir karış. Ne kadar uzak olabilir ki?

- Soğuk iklimlerde ceyran yapma riskini hesap edip, nezle olma ihtimalini minimize etme yönünde bana süper bir rüzgarlık-mont hediye eden Baran Abi’me de teşekkürler. Ama verdiği fikirler ve anlattığı Brezilya hikayeleri eğlencenin ceyrandan biraz daha fazla olabileceği izlenimi yarattı bende.

- Çok sevdiğim Hafif Batı Müziği’nden uzak coğrafyalarda mahrum kalmamı istemeyen ve 35 gramlık bir müzikçalar takviyesi yapan Batu arkadaşıma da teşekkürler. Bu arada ipi ya da mandalı çıkmadı Batu. Nasıl taşıyacaz bunu? Sende mi aksesuar?

- Bu yolu yapmış olan Barış ve yapmakta olan Çağlayan arkadaşlar da bana tüyolar verdiler ve vermeye devam ediyorlar. Umarım devam ederler. Onlara da teşekkürler.

- Bu seferlik son teşekkür de 40 liralık Finansal belgeyi bana ücretsiz veren Garanti Bankası çalışanı Sibel Hanım’a. Maalesef şube detayı veremem, kendisini ifşa edip başını belaya sokmak istemem. Ama Asya’da iki fazladan gün kazandırdı bana kendisi…

Evveet. Oskar'a çevirdik işi. Ben arada unuturum. Şimdilik atladığımız dostlar varsa da zaman içinde teşekkür telafisi yapılacaktır. Müsterih olsunlar:)

1 yorum:

  1. Efeciğim,

    Yolun ve bahtın açık olsun, o çantana sokuşturduğun her bişeyin bir anlamı var doğru yerlerde kullanmayı ihmal etme emi :)
    Artık illaki bir yerlerde yolumuz kesişecek ama şimdiden neresi olduğunu kestiremiyorum.

    Ayrıca o sitenin tepesindeki şeyin boyutu iyidir, yorma daha fazla kocamı.

    YanıtlaSil