14 Aralık 2009 Pazartesi

Pangkor Island

Adaya yolculuk oldukça rahat oldu. İlk önce otobüse atlıyorsun, iki saatte Ipoh kasabasına varıyorsun. Sonra biraz sağa sola sorup Lumut otobüsünü buluyorsun. İki saat sonra da oraya varıyorsun. Otogar adaya kalkan feribot iskelesinin hemen arkasında zaten. Yarım saatte bir feribotlarda var. 10 Ringgit verip gidiş dönüş feribot biletini alıyorsun, biniyorsun araca. İkinci iskelede iniyorsun. Taksiler minivan şeklinde. Hepsi pembe. Ve başka ulaşım imkanı olmadığı için bu araçlara mahkumsunuz. Biz de adanın batı kıyısındaki Teluk Nipah tarafına gideceğimiz için atladık bir taksiye. Birkaç yer bakındıktan sonra Nani adlı dünya tatlısı Hanfendi ve birsürü yeğeninin idare ettiği otele yerleştik.


Kaldığımız yerden beş dakika kuzeye yürüdüğünüz taktirde sakin ve huzur dolu plaja ulaşabiliyorsunuz. Adada yapılabileceklere gelince… Pek bir şey yok. Ama aradığınız buysa 2-3 gün gayet güzel geçiyor. Gündüz ılık deniz ve plaj. Akşamları da otelin piknik tipi masalarında oturup muhabbet, gitar ve bira. Zaten bir tane market var bira satan. Biz iki gece Sakhara adlı birayı denedik. %10 alkol oranı, garip tadı ile adam başı ikişer büyük kutu herkesi yamultmaya yetti. Ben böyle bira hayatımda içmedim. Zaten uzak durmak lazım böyle şeylerden. Bir akşam da taze balıklara daldık. Oldukça makul fiyata ızgara balıkları yuvarladık. Bol sarmısaklı sosuyla ve çok taze olmasından dolayı harikaydı balıklarımız. İki gün anlamadan geçti gitti. Deniz güneş oldukça iyi geldi. Buradan da Penang’a geçme vakti geldi. Sabahtan feribot, sonra iki saat otobüs bekleme. Üç buçuk saat otobüs. Bir feribot daha derken Georgetown’a vardık. Banana New Guesthouse’a yerleştik. Penang’da yemekler çok lezizmiş diye okudum, duydum. Bu kentte sadece tıkınmaya karar verdim. Biraz kilo alalım. Göbekten çok kaybettik…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder