21 Eylül 2009 Pazartesi

Katmandu








Tur otobüsü... ya da büyüyünce olacak!







Gecikmeli posttan Katmandu’nun tadını çıkardığım anlaşılmıştır herhalde. Yerleştiğimiz bölge turistlerin en çok tercih ettiği yerlerden biri olan Thamel. Etraf restoran, bar, dükkanlar ve türlü aktiviteler sunan acentelerle dolup taşmış durumda. Burdaki sataşmalar Hindistan’a göre daha az, ama yok değil. Ama pek çok gezginin de belirttiği gibi burası Hindistan’dan sonra bir nefes alma noktası/durağı.

Biz de nefes alalım diye ilk gece arkadaşlarla akşam sefası yapmaya karar verdik ve canlı müzik yapan bir bar bulduk. Bulduk demek yersiz, bunlardan da çok var. Birini seçtik diyelim. İlk akşam farkına varamadık tabi, ama daha sonra gittiğimiz yerlerde devamlı olarak aynı 20 parçanın canlı olarak çalındığına şahit olduk. Sanki hükümet bu repertuarın dışına çıkan genç yetenekleri hapse atıyormuş gibi bir durum hakim Katmandu’da. Şarkılara örnek vermek gerekirse Eric Clapton’dan “Wonderful tonight”, Beatles’dan “Let it be” ve Eagles’dan “Hotel California”… Sanırım kalan 17 şarkıyı da kafanızda şekillendirebilirsiniz. Yine de bir ay sonra iyi geldi yayılıp oturabileceğiniz minderlerde iki birayı üstüste içebilmek. Bir aylık perhizden sonra yaramadı desem yalan olur. Burada biralar da 650 ml. Olarak geliyor. İki tanesi de bizdeki iki büyük, bir küçüğe tekabül ediyor. Biraz da bar yemeğiyle takviye ettik. Akşam iyi bir uyku için birebir ilaç oldu.

İkinci gün Katmandu’nun Durbar Meydanı’na doğru gidelim dedik. Gittik de. Burada ilginç bir uygulama var. Bu meydan aslında halka açık ama turist olarak girdiğiniz zaman (maalesef beyaz ten ve fotoğraf makinesiyle araya karışamıyorsunuz) arkanızdan bir memur koşup geliyor, bilet satılan gişeyi gösteriyor, 300 Nepal Rupinizi alıp bir bilet veriyor. Eğer ilerleyen günlerde buraya bir daha gelmeyi düşünüyorsanız (sadece içinden geçip başka bir yere geçmek için bile olsa), başka bir ofise gidip fotoğrafla yedi güne kadar, fotoğrafsız dört güne kadar kadar giriş izninizi ücretsiz(!) uzarabiliyorsunuz. Millet elini kolunu sallayarak geziyor, size her giriş çıkışta koşup yetişip bilet soruyorlar. Halka açık meydanda güzel tapınaklar var ama asıl yapıların olduğu yere girmek için de ilave 250 rupi talep ediyorlar. Biz de girmedik. Biraz kapıdan bakıp kaçak iki fotoğraf çekmekle yetindik. Bu durum bir yerden sonra sinir bozucu oluyor, adım attın para, nefes aldın ekstra para. Çok büyük rakamlar değil belki ama üstüste bindimi de yekünde para tutuyor. Bu sebepten daha seçici olmaya başlayıp belli yerleri görüyorsunuz sadece. Akşamüstü de her yerde bir tane bulabileceğiniz “Monkey Temple” denen Budist tapınağına tırmandık. Buraya gitmek için ise bisikletten bozma arkasında iki kişilik oturacak yeri olan ulaşım aracını seçtik. İyi fiyat verdi diye yaşlı amcada karar kıldık, ama iki tane hafif yokuşta inip aleti itmesine yardım ettik sonrasında. Bizi bıraktığı yer de baya uzakmış. Ucuz etin yahnisi kara oldu anlayacağınız. Zorlu tırmanıştan sonra Katmandu manzarası güzel geldi. Bu günün akşamında, tebdil-i mekanda ferahlık var deyip bir gün önce gittiğimiz barın karşısında bulunan Namaste Bar’a gittik. Aaaa, bir gün önceki grup bugün burada çalıyor. Marmaris’te beş kişiden oluşan iki grup rapçi takımı vardır. Sahil şeridinde nerede oturursanız oturun mutlaka yarım saatlik gösterileriyle sizi bulurlar. Bir hafta kalırsanız, iki ayrı grubu minimum üçer kez olmak üzere ayrı ayrı seyredebilirsiniz. Buradaki durum da benzerdi. Aynı parçaları aynı sırada çaldılar diye hatırlıyorum, ama emin değilim. Zira ucuz biraya biraz fazla hızlı davranmış olabilirim.

Üçüncü gün ise altı kişi ufacık minibüsvari bir arabaya doluştuk. Bizim memlekette sanırım Mazda’nın vardı bu arabaları. Arkalarına “büyüyünce otobüs olacam”, “büyüyünce kamyon olacam” falan yazarlardı bunların. Belki anımsarsınız. Konuyu dağıtmayalım, şöför artı altı kişi hoplaya zıplaya Himalaya manzaralı Nagarkot bölgesine gittik. Ama bulutlardan bir şey göremedik. Hava hep kapalı geldiğimizden beri. İkinci durağımızda 10$ istediler girişte. Taj Mahal sanki. Kimse ödemek istemedi, biz de yola devam ettik. Yol dediğim aldatmasın. Otoban dedikleri yerler bile (Katmandu’ya geliş yolu gibi) bizim Datça yolunun en dar yerleri gibi. Şehrin yolları zaten çukurlar, toz ve biraz asfalttan oluşuyor. Üçüncü günü de kazasız belasız atlatıp, değişiklik yaparak akşam bira içmeye karar verdik.

Son olarak, aklıma kimin tam olarak soktuğunu bilmiyorum, gelirken planda yoktu, 160 m lik bungee jumpinge yazıldım. Aslında yıllar geçtikçe yüksek yerlere eskisi kadar sıcak bakmıyordum ama parasını ödeyince atlamak kaçınılmaz oldu. Dünyanın en baba yerlerinden biriymiş burası bu işi yapmak için. Öyle dediler. Akıl işi değil ama bakalım öylemiymiş ve bakalım burdan sağ çıkar mıyım???

8 yorum:

  1. gezilerini ilgiyle okuyorum... ben de bir tayland, laos, kamboçya çevresini dolaşmak istiyorum...

    YanıtlaSil
  2. aklini başına devşir oolum.bangiye o kadar para verilir mi?
    arşipel masalcısı boreas

    YanıtlaSil
  3. Aman bungee'de dikkat.. Iyi sarsinlar, yoksa bel fitigina yol acabiliyor..

    Sevgilerimle
    Cem

    YanıtlaSil
  4. yorumlara teşekkürler... şu ana kadar biraz ihmal ettik yorumcularımızı. ama bundan sonra olmayacak.
    goks: daha o taraflara gidemedim ama 10 güne varacağım. güzel şeyler geliyor ama kulağıma. yakında yaşayınca daha fazla paylaşacağım haliyle.
    polentecim: bungeeyi yazdım, ayılınca post etmeye çalışacağım.
    mustafa: valla manyaklıktı ama bence parasına değdi bu atlayış.
    cem hocam: bel sağlam ama dönüşünde otobüsün üstünde yolculuk gafletinde bulundum. sırtım mosmor:)
    saygılarımla...

    YanıtlaSil
  5. biraderim,
    kathmandu'da geziye çıkmadan önceki yaşantına az da olsa yaklaşman güzel. ne de olsa insan alışkanlıklarını arıyor her gittiği yerde. fakat benim dikkatimi çeken şu "arkadaşlarla bara" gitme kısmı oldu.
    yükseklik korkusu olan birisi olarak bungee yapmanı da ayrıca takdir ediyorum.
    iyi gezmeler canım...

    YanıtlaSil
  6. gezinizi zevkle takip ediyorum..yurekten tebrik ediyorum...Yolunuz acik olsun....

    YanıtlaSil
  7. Efe bunge jumping,dövme daha neler duycaz bakalım,vallahi pembe dizi gibi hergün takip ediyoruz seni,ailecek bayılıyoruz size

    YanıtlaSil